Abdullah Kiğılı Kimdir

Abdullah Kiğılı, “Girişim Guruları” programında Selçuk Geçer’in konuğu oldu. Kiğılı, küçük yaşlarda Sultanhamam’da çıraklıktan başlayan çalışma hayatında patronluğa nasıl yükseldiğini anlattı.

Abdullah Kiğılı Hikayesi

Ekonomi Müdürü Selçuk Geçer’in sunumuyla ekrana gelen “Girişim Guruları” programı iş dünyasından konukları ağırlamaya devam ediyor. Hazır giyim dünyasının ağabeyi, kendi markasını kendisi yaratan, Fenerbahçe yöneticilerinden Abdullah Kiğılı, Selçuk Geçer’in konuğu oldu.

Kiğılı Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, 24 Ekonomi Müdürü Selçuk Geçer’in sorularını canlı yayında yanıtladı. Kiğılı, ticarete nereden başladığını, nasıl büyüdüğünü, nereye geldiğini ve nasıl başardığını, iş hayatını ve özel hayatını 24’te anlattı.

Abdullah Kiğılı İlk Dükkanı Nasıl Açtı

Selçuk Geçer’in “Abdullah Kiğılı nerelerden bu duruma geldi?” sorusuna; “Ben küçük yaşlarda, babamla birlikte Sultanhamam’da çalışıyordum. Hatta daha evvelinde babam beni arkadaşının yanına işi öğrenmem için çırak vermişti. Ustama Mantocu Osman derlerdi.

4 yıl boyunca kapıda çığırtkanlık yaptım. İşe başladığımın üçüncü ayında kumaş açmasını, kapatmasını, metre sallamasını öğrenmiştim. Bunları yapmak maharet ister.

Sonrasında babam hastalanmaya başlayınca ufaktan işi ele almaya başladım. Fakat babam çok katı ve disiplinli bir adamdı. Sözünden çıkamazdım. Birgün gizlice bir dükkân kiraladım.

Dükkânı hazır ettim. Konfeksiyon mağazası açıyorum. Açılıştan önce babamı götürdüm baba burası bizim dedim. Babam kafasını kaldırdı baktı “Kiğılı” yazıyor tabelada, şaşırdı.

Babacığım dua et işlerimiz için dedim. İlk konfeksiyon mağazam orasıdır. Oradan başladım hazır giyim sektörüne. Ama yaptığım ticaretin ana felsefesi kimseyi aldatmayacaksın.

Ticaret yaptığın insanlara da kazandıracaksın. İlk önce onlara kazandıracaksın, sonra sen kazanacaksın. Önce ben kazanayım derseniz, büyüyemezsiniz.

Abdullah Kiğılı: İlk “Beymen” Takım Elbiseyi Ben Sattım.

Bir gün bir telefon aldım. Altınyıldız kumaşlarının sahibi Osman Boyner beni görüşmeye çağırıyor. Sekreteri “Yarın saat 10’da Altınyıldız fabrikasında bekliyor” dedi.

Bunu çevremdekiler söyledim. Herkes alay etmeye başladı. Osman Boyner seni niye çağırsın diyorlar. Bir esnaf ağabeyim vardı. Ona gittim. Ağabey beni Osman Boyner’in sekreteri aradı.

Osman Boyner benimle görüşmek istiyormuş. Osman Boyner’in benimle ne işi olabilir dedim. Gülmeye başladı. Neden güldüğünü sordum. Seni ben söyledim, git görüş dedi.

Gittim Osman Boyner takım elbise yapmaya başladıklarını pazarlamak için beni düşündüklerini söyledi. Ben de kabul ettim. İlk “Beymen” takım elbiseyi ben sattım. Sonra Osman Boyner bu böyle olmaz, ortak olacağız dedi. Kabul ettim. Beyoğlu’nda ortak mağaza açtık. O günlerden bu günlere şuan Türkiye’de 180, yurtdışında 10 mağaza, toplam 190 mağazam var. Hedef 3 yılda Türkiye’de 300 mağazaya ulaşmak. Erkek giyimi ile uğraşmamıza rağmen şuan 260 – 270 milyon Türk Lirası civarında bir rakama ulaştık.”

Abdullah Kiğılı ve Fenerbahçe

Aynı zamanda Fenerbahçe yöneticisi olan Abdullah Kiğılı, Fenerium mağazalarının da yöneticiliğini yapıyor. Kiğılı, Selçuk Geçer’e ilk Fenerium mağazasını nasıl açtıklarını ve nasıl büyüdüklerini şöyle anlattı; “Yıl 1998 yılıydı.

Şimdiki sayın başkanımız Aziz Yıldırım, bir oy farkla Fenerbahçe Kulübü’ne başkan oldu. Bende o yönetimdeyim. Çalışmalara başladık. Dünyada ki örneklere baktık. Büyük kulüplerin gelir getiren mağazaları var, bizde bunun bir örneğini yapmak istedik. Hazır bir şirketimiz vardı.

1999 yılında Fenerium mağazalarının temellerini attık. Ben 2000 yılında işlerimin yoğunluğundan dolayı ayrıldım. Fakat 2009 yılında Aziz Yıldırım beni çağırdı, “Aramızda inşaat işlerinden anlayan çok fakat hazır giyimden anlayan bir sen varsın gel bu mağazaları idare et” dedi.

2009 Yılında mağazaları ele aldık. Rakiplere fark attık. Yüzde 25 büyüme sağladık. Şuan Fenerium’larda büyüme 50 milyon Türk Lirası oldu ve 75 mağazası var.

Geçen yıl Fenerbahçe şampiyon olsaydı yüzde 50 büyüme sağlardık. Bir kulübün mağazasını işletiyorsun, şampiyon olmadığınızda ürünü bedava versen alan olmaz, üstüne hakaret yersin. Çünkü şampiyon olmamışsın.

Abdullah Kiğılı: BANA “BABA” DERLER

Abdullah Kiğılı, Selçuk Geçer’in “Size hazır giyim piyasasında ağabey diyorlarmış, nereden geliyor bu güven, yakınlık? Siz rakiplerinize de yardım ediyor musunuz?” sorularını da şöyle yanıtladı;

“Bana ağabey de derler fakat aslında bana “Baba” derler. Ticaretin başı, doğru olmak. Babam bana derdi ki; “Oğlum, çarşı uzun”. Herkese rızık var.

Paylaşmayı bileceksin. Bu işi yapanlara elimden geldiğince yardım etmeye çalışırım.

Ücretsiz Rehberlik Almak İster Misin

Soru-Cevap Bölümü Açıldı! Tüm sorulara cevap veriyoruz.

TIKLA ve Üye Ol

yorum Yap