Edimin İfasına Fesat Karıştırma

Edimin ifasına fesat karıştırma fiili bir suç türü olarak Türk Ceza Kanununun 236. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç türü sadece belli durumlarda ve belli kişilerce işlenebilir. İlk olarak bir kişinin bir edimi yerine getirme yükünü yüklenmiş olması gerekir. Bu edimin yerine getirilmesi kanunda sayılan kurumlara karşı üstlenilmelidir. Zaten bu durum kanun maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu 236/1 maddesinde ” Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır ” hükmünde kimlerin bu suçu işleyebileceği, bu suçun kimlere karşı işlenebileceği açıkça düzenlenmiştir.

Günlük hayatımızda kişiler ya da firmalar kamu ihaleleri ya da doğrudan anlaşma şekilleri ile kanunda belirtilen kuruluşlara karşı belli edimleri yerine getirme borcu altına girerler. Bu yerine getirilecek edime karşı da bir ücret konusunda anlaştıkları için karşılıksız bir iş ya da sözleşme söz konusu değildir. Yapılan anlaşmaya göre her iki taraf belli sorumluluk ve yükümlülük altına girer. Alınacak edim ya da hizmet doğrudan kamu yararına olduğu için bu edimin zamanında ve eksiksiz yerine getirilmesi kamu düzeni ile kamu ekonomisi doğrudan etkiler.

Peki, hangi durumlarda edimin ifasına fesat karıştırıldığı kabul edilir? Bu sorunun cevabı yine aynı maddenin devamında sınırlı olarak sayılmıştır. Türk Ceza Kanunu 236/2 maddesinde ” Aşağıdaki fiillerin hileli olarak yapılması halinde, edimin ifasına fesat karıştırılmış sayılır:

  1. a) İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim veya kabul edilmesi.
  2. b) İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul edilmesi.
  3. c) Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.
  4. d) Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.
  5. e) Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi” durumlarının bulunması halinde edimin ifasına fesat karıştırma suçunun işlendiği kabul edilir.

Kanun maddesi dikkatlice incelendiğinde bu suçun failinin sadece edim borçlusu olmadığı ya da olmayacağı görülüyor. Örneğin, İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul edilmesi fıkrasında, malı eksik teslim eden edimi yüklenen olduğu için bu suçun doğrudan faili olur. Mal eksik teslim edilmiş ve karşı taraf bu eksik malı kabul etmiş ise, edim yüklenicisi olmayan kişi(genelde kamu görevlisi) de bu suçun artık faili konumuna gelmiştir.

Kanun maddesinin düzenlenmesindeki amaç, özellikle kamu idareleri ile yapılan ihale ya da sözleşmelerde usulsüzlüğün önüne geçmek, cezai müeyyide uygulanarak kişileri dürüst ve şartlara sadık olmak diyebiliriz.

Burada kanunun son fıkrasında ” Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar” hükmü ile kamu görevlilerinin ayrıca başka suçlardan da cezalandırılabilmesinin önü açılmıştır. Örneğin edimi eksik teslim alan kamu kurumundaki görevli bunun karşılığında ücret ya da başka bir malvarlığı almış ise ayrıca rüşvet suçundan da cezalandırılması söz konusu olur. Fakat dikkatsizlik nedeniyle eksik teslim almış ise bu sefer de görevi ihmal ya da duruma göre görevi kötüye kullanma suçlarının oluşup oluşmadığı tartışılır.

 

 

Aklına Takılan Bir Soru Var Mı

Yorum yapmak yerine Soru-Cevap bölümünden bize yazarsan daha hızlı cevap veririz.

SORU-CEVAP BÖLÜMÜ

yorum Yap