Fazıl Hüsnü Dağlarca İle Genç Şair Hikayesi
Fazıl Hüsnü Dağlarca İle Genç Şair Hikayesi gerçekten çok anlamlı bir hikayedir. Önce hikayeyi okuyalım sonra konuşalım.
Fazıl Hüsnü Dağlarca İle Genç Şair Hikayesi
Genç bir şair adayı Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya “Bana bir şiir yazmayı öğret.” diye gelmiş. Fazıl Hüsnü Dağlarca: “Önce bir deftere gazel tarzında, bir deftere kaside tarzında, bir deftere de serbest nazım tarzında şiirler yaz.” demiş.
Sonra da “Bak!” demiş. “Allah, sana sağ kolunu keseceğim ve İstanbul’un en büyük şairi olacaksın. Öyle bir yetenek vereceğim dese ne yaparsın?” diye sormuş. Bizim genç şair adayı “Kessin.” demiş. “Sol kolunu keseceğim Türkiye’nin en büyük şairi olacaksın dese ne yapardın?” diye sormuş Fazıl Hüsnü Dağlarca. Bizim genç şair yine “Kessin!” demiş. Fazıl Hüsnü Dağlarca sormaya devam etmiş “Sağ ayanı keseceğim balkanların en büyük şairi olacaksın, sol ayağını keseceğim Orta Doğu’nun en büyük şairi olacaksın.” derken “Yeter artık!” demiş bizim genç şair. “İstemem ben böyle şairliği!” demiş. Fazıl Hüsnü Dağlarca da ona “Bir göz bebeğim kalsın, bir de kalem tutacak iki parmak ucum. Yeter ki şiir yazayım.”
Fazıl Hüsnü Dağlarca ile Genç Şair Hiakyesi – Son Nokta
Evet hikaye böyle. Çok önemli sonuçlar çıkar bu hikayeden ama bizim çıkaracağımız en temel sonuç şudur: Gerçekten bir şeyi başarmak istiyorsak uğrunda her şeyi feda etmeliyiz. Etmiyorsak gerçekten istemiyoruzdur.
Unutmayalım ki fedakarlıklarımız ile başarırız.